Öncelikle hayırlı olsun diyerek söze başlayalım efendim.

Allah hayırlı etsin. Tek adam diyerek eleştirdikleri adam gibi tek adam olmaya giden bir süreç başladı.

Ekrem İmamoğlu kendisini bütün riskleri göze alarak 3 yıl önce CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterme aceleciliği bana bir şey hatırlattı.

CHP okyanus ötesinden tabiri caiz ise hamile bırakıldığı için bir an önce düğün yapılmalı hatta bu doğum zorla da olsa yaptırılmalı.

Benim bu duruma benzettiğim bir durum var.

Malum Cem Yılmaz Türkiye'nin en ünlü insanlarından olduğu için evliği ve evlilik öncesi durumları ana haberlere bile malzeme oldu ve benim gibi ana haberleri izleyen ama magazin programlarından mümkün olduğunca uzak duranlar bile meşhur evliliğinin aşamaları hakkında bolca fikir sahibi oldular. Bugün "Cem Yılmaz, Ahu Yağtu'yu geleneklere uygun olarak babasından nasıl istediğini anlatacağım.

Kızım sana diyorum gelinim sen anla minvalinde.

Magazin dünyasının kalbi 2012 yılında  Pera Palas Otel’de atıyordu. Komedyen Cem Yılmaz ve dört aylık hamile sevgilisi Ahu Yağtu, 150 seçkin davetlinin katıldığı bir törenle nikâh masasına oturtulmuş ve Ahu Yağtu Cem Yılmaz’a mecburi nikâhı basmıştı.Yoksa bir Metin Akpınar durumu ile linç edilecekti.

Otelin karşısındaki sokakta da özel bir hastaneye ait ambulansın bekletilirken nikah kıyılıyordu.

Ahu Yağtu mutlu bir ailenin çocuğu olmamasının da payı vardı bu ihtirasın içerisinde... Giderek memleketin iyi mankenlerinden birine dönüşecek, çeşitli film ve dizilerde oynayacak ama hiçbir zaman ilk görüşte yüzüyle adının birleştirildiği bir şöhrete sahip olmayacaktı... Cem Yılmaz ile

Ümit Besen eşliğinde “nikah masasına” oturana kadar...

Kimse adını dahi duymamıştı.

Hem de 4 aylık hamile halinde iken zorunlu nedenler(!)  ile Cem Yılmaz evliliğe mecbur edilmişti.

 10 Mart 2012 yılında Pera Palace Hotel'de Cem Yılmaz ile evlendi. 2013 yılında daha nikah yapılırken belli olan sonun ilanı ile boşandı. 20 Ay evli kalan çift boşandıktan sonra Ahu Yağtu 10 bin dolar nafaka alıp hayatına bakmaya devam ederken başkaları ile hayatını paylaşmaya devam ediyor. Bir futbolcu gibi kazanıp Cem Yılmaz’ı inek gibi sağmaya devam ediyor.

Piyasaya çıkarken de Cem Yılmaz’ın eski eşi çocuğunun annesi derken bir itilmiş hatta kakılmış  gibi bahsediliyor ondan.

Nokta.

Şimdi gelelim Ekrem İmamoğlu’na.

Adam ballı. Türkiye’de bir üniversite kazanacak kadar  puan alamayınca Girne Amerikan üniversitesine 1 doğru yapsan dahi baba parası ile okumak için başlayan sonra sadece 5 kişiye nasip olan özel kontenjan ile  İstanbul Üniversitesi yatay geçiş kadrosundan milletin gece gündüz alın teri göz nuru döküp girdiği üniversiteye yatay geçiş yapmış.

Ama nasıl yapmış. YÖK diyor ki yatay geçiş evrakı sahte. Düzmece. Yani sahte. Peki bu kontenjanı açanlar o günkü dekan ve rektör kim?

Bu iş nasıl olmuş diğer 5 kişi kim?

Bu durumu CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu bildiği için Ekrem’i tüm okyanus ötesi baskılara rağmen aday yapmadı.

Bence Türkiye’de gerçekleşebilecek büyük siyasi bir manevra ile yaptığı 6li masa uygulaması ile sandıktan çıkamayıp tasfiye oldu.

100 yıllık bir siyasi geçmişi bulunan CHP kongrede daha önce liderlik vasfı olmayan Özgür Özel tavşan başkan olarak Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçişi kadar karanlık bir kongre ile CHP’nin başına getirildi.

Deniz Baykal nasıl tasfiye edildi ise Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin yeni evladı aracılığı ile zorunlu evliliğe ikna edildi.

Ve CHP ele geçirildi.

Siz Fetöyü gözünüzde çok küçük görüyorsunuz.

Fetö kimi kimle nikahlayacağını çok iyi bilir. Bir parti nasıl ele geçirilir çok iyi biliyor.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun bizim tarlayı bizden önce sürmüşler derken cevaplamadığı tek soru nedir biliyor musunuz?

Kim sürmüş bizim tarlayı?

Birde gelin hamile kalır ise apar topar acil düğün yapmak lazımdır. Kaçınılmazdır.

Parayı görünce Ata’sını unutan güruh para ile satın alınıp 2028 yılına giderken taş gediğine oturtuldu.

Fakat Tayyip Erdoğan kendinden çok emin ve sakin.

Hiç telaşesi yok.

Çünkü her şeyi biliyor. Ona bu  bilgileri CHP eli(Kemal Kılıçdaroğlu sırtındaki hançerleri ile devlete sığınıyor) ile devlet iletiyor.

Ve devlet düğmeye basıyor Ekrem’in tespihi kırılıp imamesi düşüyor.

Ekrem İmamoğlu hemen bir oldu bitti ile CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı ilan ettirilmeye çalışılıyor.

Neden mi?

CHP hamile bıraktırıldı. Ve acilen düğün yapılması gerekir.

Buradan tarihi bir cümle yazayım çok kapalı bir yazı oldu. Ama anlayan anladı.

Devlet; devlet refleksi ile bir önlem alınıyor.

2028 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına ne Ekrem İmamoğlu nede Mansur Yavaş aday olmayacak.

Ekrem’in kalemi kırıldı. Mansur korkak.Ona sana Ankara’yı verdik eğlenmene bak denilecek.

Yepyeni bir kişi Ekmeleddin gibi birisini ekleyecekler CHP’ye. O aday olacak.

Yazdım buraya dursun.

Bakalım tarih beni haksız mı çıkaracak?

Yanılmaz isem vah ülkeme vah vatanıma.

‘’Kara topraklar başıma’’ derdi ninem.

Not: Bugün 23/02/2025 Ak Parti olağan kongresi yapıldı. Ak Parti maalesef beklenen doğumu yapamadı.

22 yıl sonra bir yeni kadro yetişmediği için eskiler ve dışarıdan gelenler ile bir değişim tiyatrosunu izledik.

Değişimi gerçekleştiremediği gibi Sinan Akçıl ve Mesut Özil ile vizyon tazelediğini düşünüyor.

Yanılıyor.

Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi yeniden mücadele dönemi başlıyor..