Devlet aklının sözcüsü Sn Devlet Bahçeli Kürt sorunu konusunda taşı getirdi gediğine konulabilecek en son yere en dibe koydu. 'Tecrit, umut hakkı' dedi. Yani her türlü manipülasyonun da önüne geçti. Bundan sonra Türkiye’nin terörle mücadele konusunda hatta Kürt surunu konusunda atacağı adım, çok çok meşru hale gelmiştir.

Bahçeli’nin açıklamaları, tesadüfi değil, hesaplanmış ve sonuçları belki de kırk senaryolu ve sonuçlu düşünülmüş açıklamalardır.

Bugün Suriye’de yaşananlar Türk devlet aklının yaklaşık 15 yıldır çalıştığı ilmek ilmek ördüğü bir durumun sonucu. Geçmişteki Habur’da kurulan çadır mahkemelerin hatta PKK ‘nın Türkiye topraklarını kullanarak Kobani’ye yapılan askeri konvoyun ve hatta çözüm sürecinin sahibi AK Parti’ydi. Şimdi bu çağrıyı yine AK Parti, Cumhurbaşkanımız yapsa, "AK Parti söyler ama nasılsa MHP engeller" diye bakılacaktı.

Hatta MHP ittifaktan çıkarak iktidarı seçime zorlayabilir deniliyordu. Ama devletin sözcüsü Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı kimse gık diyemedi.

Şimdi insanlar, 'Bahçeli bile böyle söylüyorsa, bu sefer bir çözüm olabilir' diye bakar.

Esasen müesses nizam Bahçeli’nin bu çıkışıyla aslında, DEM ve Öcalan’a 'Başkalarının kuracağı denklemin parçası olma, 'Denklemi biz kurarız' diyor. Bunun altında da ilk baştan itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dile getirdiği, "iç tehdidi bertaraf etme" hedefi yatıyor.

Bu denklem nedir? İç tehdit had safhaya ulaşmış bunu da muhalefet özellikle CHP ile dışardan iktidar çubuğunu tutma hedefi ve alınan nemalar için kabul etmiştir. Bunun adına da kent uzlaşısı derken dağ bunun neresinde sorusunun cevabı verilememiştir.

Esasen bu açılım CHP’nin de hatta ötesi İmamınoğlu’nun oyununu da bozmuştur.

Suriye’de Esad rejimi çöktü. Ama Suriye veya HTŞ veya ÖSO dikkat ederseniz Fırat nehrinin doğusuna geçemiyor.

Neden geçemiyor? Abdullah Öcalan’nın yardımcısı, eski sekreteri Mazlum Kobani’nin başkan olduğu YPG  ABD’nin eğitip donattığı sahip çıktığı, koruduğu, kolladığı binlerde tır dolusu silah verdiği Türkiye’nin ‘’Teröristan’’ ama ABD’nin ve İsrail’in dediği ‘’Kürdistan fiili olarak kurulmasada coğrafi olarak  kurulmuş durumda. Fakat Esad rejimini zayıflatıp bu bölgede Kürdistan’ın kurulması için ortam hazırlandı. Ve şartlar uygun olunca Esad’ın çökmesine müsaade edildi diyede düşünmeden kendimi alamıyorum.

Burada Türkiye’de son 10 yılda oyun kurmak için bir akıl ortaya koyup bunu icraata döktü. Ve Suriye bölündükten sonra yeni Suriye nasıl olacak denirken bakın neler oldu.

Teröristan’a komşu illerde Şanlıurfa, Mardin, Şırnak  bulunan illerde yerel seçimlerde ve sonrasında neler oldu. Ben size biraz açayım.

Şanlıurfa Yeniden Refah Partili ama Ak Partili bir başkan kazanmış idi. Fakat Yeniden Refah Partisi’nden istifa etti.

Şırnak’ta yerel seçimlerde Ak Parti’li Mehmet Yarka seçimleri otobüsler dolusu asker oyları ile almıştı.

Bir tek Mardin DEM Partili Ahmet Türk kazanmış idi. Ahmet Türk’ün yerine kayyum atanmış fakat Ahmet Türk bugün İmralı heyetinde âkil adam diye DEM partinin abisi olarak herkes ile görüşüyor hatta Devlet Bey’in övgüsüne mazhar olabiliyor. O zaman sormazlar mı neden yerine kayyum atadınız?

Yani yerel yönetim olarak da ‘’Teröristan’’ ablukaya alındı. Yumuşak karın bırakılmak istenmiyor.

Ben size başka bir şey söyleyeyim.15 Temmuz’da İstanbul, Ankara, Kocaeli, Bolu, Sakarya, Bursa Ak Partili belediyelerde olmasaydı darbe gerçekleşebilirdi.

Yerel yönetimlerin ülke ve halk savunmasında büyük öneme sahiptir.. Bugün sınırda da böyle yerel yönetim savunma hattı oluşturulmuş durumda.

Peki bu süreç başarısız olur ise ya silahları gömecekler ya silahlarla beraber gömülecekler sözünün muhatabı sizce kim?

Bence ABD. Türkiye devleti ABD’ye biz savaşa hazırız mesajı vermekte.. Bunu DEM ve Abdullah Öcalan görmekteler. Görmemek için ya kör ya da akılsız olmak lazım.

Abd helikopter dahi verdiği Abdullah Öcalan’ın yardımcılığını yaptığı Mazlum Kobani’nin yönettiği bir devlet ile ya kanlı bir savaşa gireceğiz. Ya da bakın Suriye’de bir oyun kurduk bu oyun içerisinde siz barış içerisinde yaşayın. Zaten biz de burada bir büyük barışı sağladık. Herkes barış içerisinde yaşasın.

Yada Amerika’nın vekalet savaşları ile savaşmak istediği savaş kapımıza dayandı..

Tayyip Erdoğan buna hazırlık yapıyor. Yerli silahlanma yarışı bunun var.

CHP daha Kandil’e ve Edirne’deki Selo’ya selam çakıp Tayyip Erdoğan’ı beraber devirecektik nereden çıktı bu silah bırakma yok kabul etmiyoruz savaşın dercesine rol kapma yatta DEM’in yakasına yapışma yarışında.

Edirne’deki Selahattin Demirtaş ‘seni başkan yaptırmayacağız’’ söyleminin bedelini ödemeye devam edecek.

Yani Ortadoğu da bir hareketlenme var. Ve Devlet Bahçeli devlet aklının yeniçeriliğini yapıp öne çıkıyor. Ve müesses nizam ABD ile savaşa girmemek için akla gelmedik hamleler yapıyor.

Allah devletimize zeval vermesin.

Tarih Devlet Bahçeli’yi ve Tayyip Erdoğan’ı altın harflerle yazacak ama bunu ancak gelecek nesiller anlayacak..

Kalın sağlıcakla..