“Biz hepimiz onun çocuklarıyız. Kendisini bizim için feda etti. Lordumuz bu mirasın devamını sağlamamızı ve tüm dünyaya yayılmasını sağlamanı dileriz."

Yukarıdaki cümleler tahrif edilmiş kutsal kitabımız İncil’den pasajlar.

Peki hayırdır dediğinizi duyar gibiyim.

https://x.com/MGazete1283/status/1849560083962778015

Gülen'in cenazesinde bu pasajlar okundu. Tekbir getirmek yasaklandı, İncil'den pasajlar okundu.

Sonrada ABD’de bir evin bahçesine  ‘’gurbet mezarlığı’’ diye bir yere gömüldü.

Rahmetli Kadir Mısıroğlu yıllar önce söylemişti. Millet fesli deli Kadir söylemişti. Kaçtığını gördü. Ama öldüğünü görmedi.

Ne demişti bizim Kadir Mısıroğlu. Yıl 1995 yılı.

‘’Daha o Türkiye'deyken söyledim. Fetullah Gülen ABD'ye kaçacak, orada geberecek, buna vatan toprağı nasip olmayacak.’’

"Fetullah Gülen hoca değil, papaz bile olamaz, onu elimden gelse jiletle doğrarım." demişti.

Neticede İncil’den pasajların okunduğu töreni cenaze namazı kıldırılarak gömüldü.

Müslüman ise neden İncil’den pasajlar okudu papaz. Hristiyan ise neden cenaze namazı kıldırıldı.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur. Deyim kendi sözleriyle çelişecek şekilde davranmak demektir. Genelde dedikleri ile davranışları birbirleriyle örtüşmeyen insanları kınamak için dile getirilir. TDK'ya göre bu ne perhiz bu ne lahana turşusu deyimi, dürüst olmamak ve tutarlı davranmamak demektir.

Neyse bu konu çok daha su kaldırır.

Fakat vah ülkem vah.

2-3 gündür sosyal medyada dolaşan görüntüleri izliyorum. Adıyaman’daki Menzil tarikatı, tarikat liderliği ve mal kavgasını gayri resmi olarak kurdukları şer'i mahkemede çözme kararı aldı. Anlaşma sağlanamaması halinde resmi yargıya başvurulacağı belirtildi.

Peki dergahlar, mallar hani vakıflar üzerine idi. Neyin mirasını paylaşamıyorsunuz.

Merkezi Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyü olan cemaatin “Gavs” olarak nitelenen lideri şeyh Abdulbaki Erol’un 12 Temmuz 2023’te ölmesinin ardından oğulları Muhammed Saki, Muhammed Fettah ve Muhammed Mübarek arasında miras kavgası çıktı.

Şirketleri, vakıf ve dernekleri bulunan ve adeta holdingleşen cemaat 3’e bölünürken, Menzil’in en görünür Vakfı Semerkand’ın başına Mübarek Erol geçti. Muhammed Saki Erol Serhendi Vakfı’nı Muhammed Fettah Erol ise Buhara Vakfı’nı kurmuştu.  Son olarak kardeşlerden Muhammed Saki Erol, kardeşlerini bazı gayrimenkulleri Vakfa aktarmamakla suçlayan bir açıklama yayımlamıştı.

Hayırdır beyler babanız çalıştı da kazandı da mı paylaşamıyorsunuz. Bu konuda önümüzdeki günlerde çok büyük sıkıntılar çıkacak. Ve herkes kalan mirasın büyüklüğüne şaşıracak.

Birde İsmail ağa cemaati var ki. Hepten şenlik durumundadır. Cübbeli  Ahmet Hoca birisini şeyh ilan etti. Diğer vakıf birisin ilan etti. Birisi Fatih Medreseleri deyip şeyhlik ilan etti. Ortalıkta yüzlerce hocadan icazet almış şeyh gibi davranan bir sürü kıymet var.

Cemaatler de her seçim hükümete  oy isteyerek minnettarlığını gösterdi. Ancak bu ilişkiler her zaman göründüğü kadar sorunsuz ilerlemiyor.

Süleymancılar (Süleymanlı) cemaatinin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’ın torunu Fatih Süleyman Denizolgun, Alihan Kuriş’in liderliği döneminde cemaat yönetiminin, yurtlarda uyuşturucuya göz yumduğunu iddia etti.

Sosyal medya hesabından açıklamalar yapan Denizolgun, cemaatin Alihan Kuriş döneminde dini faaliyetlerden uzaklaştığını, hurafelerin arttığını, hurafe anlatan hocaların terfi ettiğini ileri sürdü. Denizolgun, cemaatin, ürettiği sucuk ve sosis gibi et ürünlerine özel kimyasal maddeler katarak cemaat mensuplarını hormonal olarak etkilemek istediğini iddia etti.

Yani cemaatler büyümeğe, holding leş(bilerek ayrı yazılmıştır.)olmaya başlayınca büyük kavgalar çıkmaya devam ederken gerçekten sadece vah ülkem vah demekten başka bir şey bulamıyorum.

Babadan oğula geçen bir hükümdarlık. Aile kavgaları. Miras kavgaları.Ve her tarikattan birkaç kişi milletvekili.. Vah ülkem vah..

Sonuç ülkede tam bir denetimden uzak kendi başına buyruk tarikat, cemaat, hareket, parti, dergah, dernek, vakıf, yurt dolu.

Fakat sıkıntılar büyümeye devam ediyor.

Herkes bir birini kafir, mürtet, hain ilan edip yoluna bakıyor. Bazılarıda gavurellerde başında İncil’den satırlar okunarak defin ediliyor.

Nerede bu kadar denetimsiz, kontrolsüz çokluk orada o kadar…..