
05362004002
Düzceli Yusuf Bey
İrfan Çakıroğlu'undan alıntıdır..
1999 seçimlerinde MHP siyasi tarihinin en yüksek TBMM temsili ile sandıktan çıkmış, akabinde koalisyon ortağı olarak hükümet ortağı olmuştu. O tarihlerde hem üniversite öğrencisi hemde İstanbul’daki en genç Ülkü Ocakları başkanlarından biri idim..
Malum öncesinde PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan Türk devletine teslim edilmiş, dönemin Başbakan’ı Bülent Ecevit uykudan uyandırılarak ulusal kamuoyuna müjde vermişti. Bu müjdenin akabinde DSP aynı seçimde birinci parti olmuş, MHP nin de koalisyonda yer aldığı hükümetin Başbakanı Ecevit olmuştu..
Zaman içinde hem MHP nin seçim beyannamesindeki idam sözü, hemde Öcalan’ın yargılanma süreci koalisyon hükümetinin dönüm noktası, ulusal kamuoyunun bir numaralı gündemi olmuştu..
Türk kamuoyunun ”idam beklentisine” rağmen devlet aklı Öcalan’ın idam edilmemesi yönünde karar kıldı! MHP de zorda olsa ikna edildi!
Her ne kadar ABD nin Öcalan’ı “idam edilmemesi” şartı ile Türkiye Cumhuriyetine teslim etmiş olması gerçeği sonrasında gün yüzüne çıkmış olsada “Apo nun idam edilmemesi ve başörtüsü yasağı” pimi çekilmiş bir el bombası gibi MHP nin eline sıkıştırılmıştı..
Ülkücüler infial içindeydiler!
Hatta karşıda bir Ülkü Ocağı başkanı, telin için üzerine benzin dökerek kendini ateşe vermişti!
Ülkü Ocaklarını süreç ile alakalı bilgilendirmek için dönemin teşkilatlardan sorumlu MHP genel başkan yardımcısı Şefkat Çetin ve Ülkü Ocakları genel başkanı Atilla Kaya, İstanbul Ülkü Ocakları başkanı Levent Temiz nezaretinde İstanbul Ülkü Ocaklarında toplantip etmiştiler. O dönemde İstanbulda 160 civarında Ülkü Ocağı faaliyetteydi, bende Küçükyalı Ülkü Ocakları başkanı olarak toplantıda hazır bulunmuştum..
Gergin ve soğuk bir ortamda toplantı başladı!
Sırayla Genel başkan yardımcısı ve Ülkü Ocakları Gnl başkanı Öcalan’ın idam edilmemesi ile alakalı gerekçeleri, idam infazının ileri bir tarihte tehir edildiğini, affedilmediğini lisanı münasiple, sert ve hiyerarşik bir üslupla izah ettiler!
Akabinde tamim nispetinde,
“Yerel kamuoyunun bilgilendirilme, teskin edilme, ikna edilme” sorumluluklarımızı sayarak toplantının nihayetlendiğini beyan ettiler….
Salonda matemli ve endişeli bir sessizlik vardı!
Benim yüreğim içime sığmadı!
Vicdanımın sesine engel olamadım. Söz istedim! “Söz yok, talimat var!” demelerine rağmen yarı feryâd edasıyla “izahlarınız beni tatmin etmiyor, vicdanımı teskin etmiyor! Ki ben nasıl birbaşka birini ikna yada teskin edeyim!” diye beyanda bulundum ve kendimce bazı serzenişleri sıraladım…
Toplantı bir münazaraya dönüştürülmeden dağıtıldı..
Bağlı olduğum bölge başkanından görevden alınmam istendi, oda aynı serzenişlerde bulunarak, kendini yakan Ocak başkanını, infiali gerekçe göstererek vazifede kalmamı sağladı…
Toplantıya riyaset eden hiçbir yetkili benden daha az vatansever, benden daha az ülkücü değildi! Biri MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasında idamla yargılanmış, diğeri 10 yıl yatmış, mahpusken aile büyükleri hunharca katledilmiş ülkücü dinamiklerdiler..
Resmî bir siyasetin yürütülmesine hiyerarşik bir disiplin içinde riyaset ediyordular!
Evet belkide Öcalan’ın idam edilmemesi devletin yürüttüğü siyasetin bir parçası, PKK ve emperyalizmle mücadelede elzem birşeydi! Kim bilir, mesül olan bilir..
Devletin bekası, milletin birliği, dirliği..!
Peki kurucu irade olan Türk Milliyetçiliği siyasal temsilinin bekası?! Türk milletinin aydınlık yarınlarının, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekasının bir parçası değil miydi?! Türk milliyetçiliği hareketinin siyasal temsili, dirliği, toplumsal karşılığı?!….
Akabindeki ülke gündemleri koalisyon hükümetini bir erken seçime muhatap etti! Millet yetkilendirdiği MHP yi mesul tuttu, sandığa gömdü! Halk o kadar içerlediki konjonktür partilerini de sildi süpürdü!
Akabinde siyasal islamcı temsilde, liberal üst akıllı Garp mutemedi bir hükümetin çıraklık dönemine muhatap oldu ülke!
Bütün kamu iktisadi teşekkülleri, sanayi kuruluşları neo liberal politikalar ışığında özelleştirildi! Cumhuriyet kazanımı yapılar sivilleşme, şeffaflaştırılma özlemi ile ya içleri boşaltıldı yada lavedildi! Cumhuriyet değerleri, ulusal ve üniter anayasa tartışmaya açıldı! TSK itibarsızlaştırıldı! Devletin adını, Türk bayrağını, istiklal marşını değiştirmeye kalkan hainler türedi, taltif edildi……..
Kıbrıs, Azerbaycan başta olmak üzere Türk dünyası, Ege ve Adalar, Balkanlar, Terörle mücadele resmi devlet politikalarının yerini Avrupa birliği kriterleri ve müktesebatı aldı!
Toplumsal karşılığı, temsil kabiliyeti elinden alınan Türk milliyetçileri ve bir avuç Kemalist direndi! Hapsedildi! Ama teslim olmadılar…
17-25 i, 15 temmuzu fırsat bildiler!
Ülkeyi, devleti uçurumun kenarından aldılar! Halen hesaplaşmalarını, ikballerini bir kenara bırakarak memleketin belini düzeltmeye, katkıda bulunmaya çalışıyorlar…..
Kabak döndü dolaştı yine Türk milliyetçilerinin başına düştü! Yine beka, yine milletin birliği, dirliği, emperyalizmle mücadele gerekçesi ile….
Hadi baldıran zehrini biz içelim yine!
Anamız bizi bunun için doğurmuş diyelim..
Peki yakın tarihin ışığında;
Türk Milliyetçiliği hareketinin toplumsal karşılığı, PKK ve terörle mücadele kadar önemli bir milli güvenlik gündemi değil mi?!! Türk devletinin bekası ile Türk milliyetçiliğinin toplumsal karşılığı, bekası çelişebilir mi?!!
Yazarlar
-
Düzceli Yusuf BeyIRAKLI AZİZ VE EĞİTİM SİSTEMİMİZ SAKSIDA ÇİÇEK YETİŞTİRİYOR.. 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Muzaffer FıratPOLİTİK MASTÜRBASYON YAPAN TATMİNCİLER SÖZÜM HERKESE.. 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tezcan SolmazKarneler Geldi Ama Asıl Değer Notlarda Gizli Değil 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fatih ÖZÜDOĞRUŞİİR VE ŞAİR.. 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alparslan AKBAŞKim Kazanacak ? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
By GölgeEKREM İMAMOĞLU’NUN EMNİYETTEKİ İFADESİ DÜNYA BASININDA İLKE DEFA BURADA. 22.03.2025 Tüm Yazıları
-
Gökalp AtsızDüzce Dağı 8.07.2024 Tüm Yazıları
-
Fotolu YorumREFAH’TA ÇADIRLARA SIGINAN SAVUNMASIZ ÇOÇUKLAR BURADA BİZ VARIZ DİYE DUA EDİYOR. 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
AvrupalıNeden Murat Aydın? 22.02.2024 Tüm Yazıları
-
Kul Garip (Ekrem Gül)Fatih Sultan Ruhu Dirildi Bugün 30.05.2022 Tüm Yazıları
-
Özer AkbaşlıFındık üretimi yaparken neleri atlıyoruz? 18.04.2022 Tüm Yazıları
-
Av. Elvan KılıçOrman yangınlarının cezai boyutu 2.08.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.06.2025
4.06.2025
1.06.2025
26.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
9.05.2025
1.05.2025
16.04.2025
12.04.2025