WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05362004002

Düzceli Yusuf Bey

Düzceli Yusuf Bey
Düzceli Yusuf Bey
Tüm Yazıları
ATEŞİN BOL OLSUN…VATAN HAİNİ ,AJAN TÜRKİYE’NİN LAWRENCE
21.10.2024

 

Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından ortaya çıkan iki kutuplu dünya düzeninde Türkiye, batılı devletlerden yana hatta Nato’dan yana  tavır almış ve Sovyetler Birliği ile olan ilişkilerini eski yoğunluğunda devam ettirmemiştir. Aynı dönemde Stalin yönetiminin Türkiye üzerine yürüttüğü sıcak denizlere açılma sol komünizm ve işçi sınıfını ile ilgili  tehdit içerikli politikalar, Türkiye’nin batılı devletlerin tarafında yer almasını kolaylaştırmıştır. Türkiye, bu gerilimli dönemlerde Sovyet tehlikesini bir iç politika haline getirmiş ve ülke içerisinde “ilerici aydın” olarak nitelendirilen isimlerin tasfiyesine başlamıştır. 1947’de Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi hocalarına “komünist” suçlaması ile başlayan tasfiye hareketi, Türkiye’yi dış ve iç politikada geri dönülemez bir değişime sürüklemiştir. Türkiye’de “cadı avı” şeklinde gelişen bu olaylar silsilesinde ülke içerisinde belirli gruplar yürüttükleri anti-komünist yapılanmaları tarihte ilk defa “Komünizmle Mücadele Dernekleri” çatısı altında kurumsallaştırmıştır. İlk olarak 1948 yılında İstanbul Beşiktaş’ta kurulan dernekler tarih içerisinde çeşitli evrelerden geçmiştir. 1985 yılında kapanana kadar Türk siyasal hayatında birçok olayda etkili olmuş ve çeşitli isimlerin Türk siyasetine girmesine vesile olmuştur.

Dernek ilk olarak İzmir, İstanbul ve Erzurum'da kurulmuştur.

FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporunda, Gülen'in, 1962-1963'te Erzurum Komünizmle Mücadele Derneğinin kurucuları arasında yer aldığı belirtilerek "Yurt dışı bağlantılarla ilk temasının bu dernek vasıtasıyla gerçekleştiği" belirtildi.

Herkes Fetö’yü 15 Temmuz hain darbesine kadar ‘’hocaefendi’’olarak tanımladı. Taki 15 Temmuzda ABD Fetö eliyle Türkiye’de darbe yapıp 251 vatandaşımızı şehit edene kadar.

16 Temmuz sabahına uyandığımızda ‘’Fetö silahlı terör örgütü lideri, terörist elebaşı’’ oluverdi.

Türkiye’de hiçbir şey tevafuk olarak kurulmaz, olmaz, bir araya gelmez.

Gelinen durumda ABD’nin uzun vadeli planının bir sonucudur.

ABD Türkiye’de istediğini yaptıramayınca bütün silahlarını piyasaya sürmüştür. Bugünkü yaşadığımız bu ekonomik sıkıntılarda bunun bir parçasıdır.

Ekonomik sıkıntılarda bir silahtır..

Fakat bugün öldüğü söylenen Fetullah Gülen ülkenin genleri ve dini dinamikleri ile oynadığı için toplumsal bir kırılmaya da sebep olmuştur.

Nasıl bilirdik derseniz bir zamanlar iyi gösterilen ve bir zamanlarda kötü gösterilen bize gösterildiği kadarı ile bilirdik.

Fakat Türkiye’nin Lawrence’ni veya Anadolu’ya kendini tanıttığı gibi ‘’Muhterem Fetullah Gülen Hocaefendi’’ sonrada terör örgütü elebaşı Fetö olarak tıpkı  Arabistanlı Lawrence veya kendini Araplara tanıttığı ismi ile John Hume Ross gibi bilirim.

Bir lise hocamın dediği gibi bu ülkede(Türkiye’de) cemaatler ve tarikatlerin %90’ni İngiliz kontrolünde ve himayesindedir. Ve her biri bir gün bir görev ifa edeceklerdir derken Fetö görevini yaptı..Kimden aldığı görevi İngilizler ve onun yasak ilişki meyvesi ABD ve siyonizmden aldığı görevi yaptı.

Fakat milletimiz 251 şehit vererek buna mani oldu.

Şimdi de cehennemin dibinde ona görev verenlerle beraber bir odun olarak milletin  hain olarak belleğinde yer edinmeye devam edecek.

Ateşin bol olsun.

Zebaniler yoldaşın olsun.

Ait olduğun(ABD) topraklarda millete çektirdiklerinin cezasını çekesin.

Allah size ve sizin gibilere fırsat vermesin.

Tarihin gördüğü ve görebileceği en büyük vatan hainlerinden ve ABD ve İngiliz ajanlarından Fetö öldü.

Fetö ölür ama bu topraklarda hainler ve ajanlar hiç bitmez…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.